Bugüne Kadar Neler Oldu?

Bu proje, masa başında hazırlanmış bir reklam metni değil. Bu proje, sahadaki gerçek ihtiyaçtan doğdu. Gittiğimiz bölgelerde aynı soruyla karşılaştık: “Yarın da gelecek misiniz?” Bir anne bunu soruyorsa aslında şunu demek istiyor: “Bugün karnımız doydu. Peki ya yarın?” İşte biz bunun için buradayız: sadece bir defalık yardım değil, düzenli ve takip edilebilir beslenme desteği.

“Bugün kardeşimle doydum; yarın sıra komşumuzda.” – Amina, 9 yaşında. O söz aslında bize şunu anlatıyor: Bir tabak yemek, bir çocuğun hayatında ‘umut’ diye hatırladığı gün oluyor.

“Bir Tencere Umut” – Yetimhane Avlusunda Başlayan Gün

Güneş daha çok yükselmeden büyük kazanlar ateşe alınıyor. İlk buhar yükseldiği anda avludaki çocukların bakışları değişiyor. O buhar, onlar için “bugün yemek var” demek. Saha ekiplerimiz porsiyonları sırayla hazırlarken önce en küçükler öne alınıyor. Tabaklarına pilav, yanında sebze ya da etli karışım, ardından çoğu zaman onlar için çok kıymetli olan süt dağıtılıyor.

Bu yemek bazen onların tek öğünü oluyor. Bir çocuk düşün: Bütün gün sadece bu tabağı beklemiş. Yemeğin üstündeki buhar onun için bizim anlattığımız “yardım” kelimesinden daha gerçek. O, tabağı eline alınca aslında şunu söylüyor: “Bugün hayattayım. Teşekkür ederim.”

Proje Nasıl Çalışıyor? – Sadece Yemek Değil, Bir Sistem

Bu çalışma sadece “gidip yemek dağıtıyoruz” kadar basit değil. Arkasında düzenli işleyen bir mekanizma var. Hayıreli ekipleri yerelde erzak tedarik ediyor, büyük kazanlarda hijyen standartlarına uygun şekilde menüler hazırlanıyor, porsiyonlama yapılıyor, öncelik listelerine göre dağıtılıyor. Tüm süreç kayıt altına alınıyor. Bu sayede her bağış gerçek bir tabağa dönüşüyor.

1) Günlük Sıcak Yemek İkramı

Yerel mutfaklarda hazırlanan menüler (pilav + bakliyat bazlı tabaklar, bazı günler sebze/tavuk/et takviyesi, bazı günler süt ve meyve takviyesi) porsiyonlanarak yetimhaneler, medreseler, yaşlılar ve engelli bireylerin evlerine ulaştırılıyor. Bu sadece karın doyurmak değil, direnç kazandırmak. Yetersiz beslenme, çocukların okuldan kopmasının en büyük sebeplerinden biri. Biz bu bağı kesmek istemiyoruz.

2) Yetimhane Mutfakları ve Eğitim Desteği

Sadece yemek verip gitmiyoruz. Yetimhane mutfaklarına temel gıda, pişirme ekipmanları, hijyen malzemeleri ve bazen de yakıt desteği sağlıyoruz. Çünkü mutfak çalışsın ki çocuklar okula gidebilsin. Aç kalan çocuk okulu bırakıyor. Tok çocuk derse odaklanıyor. Bu kadar net.

3) Ramazan ve Toplu İftar Organizasyonları

Ramazan döneminde kalabalık sofralar kuruluyor. İftarlar çoğu zaman açık alan avlularda veya medrese bahçelerinde yapılıyor. Bir iftar bedeli ortalama 70 TL. Bu rakam bazı bölgelerde bir çocuğun o günkü tek öğünü demek.

4) Kumanya / Gıda Paketi Desteği

Türkiye’de yaklaşık 1.500 TL, yurt dışında ortalama 1.000 TL değerinde kumanya paketleri ile ailelerin birkaç haftalık temel gıda ihtiyacını karşılıyoruz. Bu paketler özellikle yaşlı-yalnız bireylere ve çalışma gücü sınırlı ailelere gidiyor. Çünkü herkes dağıtım yerine gelemiyor; biz onlara gidiyoruz.

5) Acil Beslenme ve Afet Müdahalesi

Kuraklık, kıtlık, sel, göç dalgaları, ani tahliye… Bu gibi durumlarda önceden hazır tutulan pratik tüketilebilir gıda ve sıcak yemek organizasyonunu devreye alıyoruz. Bu anlık müdahaleler, bazen “şu anda su ve yemek yok” denilen bölgede hayatta kalmayı sağlıyor.

Özel Gün Bağışı: “Benim Adıma Sofra Kurulsun”

Doğum günü, evlilik yıldönümü, mezuniyet, bir hayır duası, bir şükür anı… “Çiçek göndermek yerine bugün Afrika’da 100 kişiye yemek ikram etmek istiyorum” diyen çok bağışçımız var. Bu sadece maddi bir destek değil, çok özel bir manevi armağan. İsterseniz isminiz okunarak dağıtım yapılabilir, kısa bir teşekkür videosu veya rapor paylaşılabilir.

Ayrıca vefat etmiş bir yakınınız için “ruhu için yemek ikramı” organize edebiliyoruz. Bu, hem oradaki insanlara hayat oluyor hem de burada kalan aile için teselli oluyor. Çünkü insan şunu bilmek istiyor: “Onun adına hâlâ iyilik yapılıyor.”

“Doydum” Dediği Gün – Amina'nın Masası

Amina ve arkadaşları için o günün menüsü pilav, sebze yemeği ve süt oldu. Onun için bu menü lüks değil, ihtiyaç. Yemeğini aldıktan sonra bize tek bir şey söyledi: “Türkiye’ye selam söyleyin.” O selam aslında size geliyor. Çünkü o tabağın ortaya çıkmasını sağlayan şey, sizin bağışınız.

Çoğu zaman bir çocuğun tabağına baktığınızda sadece yemek görürsünüz. Biz sahada başka bir şey daha görüyoruz: güven hissi. Çünkü “bugün doyacağım” duygusu, çocuk için psikolojik olarak inanılmaz bir rahatlama. Açlık sadece mideyle ilgili değil; korkuyla da ilgili. Çocuk “yarın ne olacak?” korkusuyla büyümemeli.

Şeffaflık, Takip ve Güven

Bu proje bağışçıya karşı tamamen şeffaftır. Her dağıtımda teslim listeleri tutulur, çocuk güvenliği ve mahremiyeti gözetilir, kişi isimleri açık açık internete konmaz. İsteyen bağışçımıza mümkün olan durumlarda kısa video/fotoğraf kesiti paylaşılır. Yani desteğiniz kaybolmaz, takip edilebilir.

Dağıtım planlarımızda şu ilkeler var:

• Yerel tedarik => Yerel ekonomi güçleniyor, bağımlılık değil dayanışma oluşuyor.
• Her gün pişen taze yemek => Bayat gıda değil, o gün için hazırlanmış sıcak menü.
• Çocuk mahremiyeti => Asla rencide edici görüntü paylaşmıyoruz.
• Önceliklendirme => Yetimhaneler, medreseler, yaşlı/engelli haneler önce.
• Raporlama => Kurumsal/toplu bağışçılara talep halinde dağıtım raporu verilebiliyor.

Bir Tabak Sıcak Yemek = Bir Günlük Güven Hissi

“Komşusu açken tok yatan bizden değildir.” sözü bizim için sadece bir hatırlatma değil, bütün bu sahaların anlamı. Bazen tek bir tabak yemek bir çocuğun “ben de varım” hissini geri getiriyor. Bazen yaşlı bir çift için “bugün de yalnız değiliz” oluyor. Bu iyilik sofrasında senden bir tabak ister miyiz? Evet isteriz. Çünkü o tabak bazen bir hayatı değiştiriyor.